PANİK ATAK VE DEPRESYON ŞİKAYETLERİ İLE GELEN DANIŞANIN
EMDR (GÖZ HAREKETLERİ İLE DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN YAPILANDIRMA) TERAPİSİ İLE İYİLEŞME SÜRECİ
GENEL BİLGİLER
EMDR Nedir?
EMDR (eye movement desensitization and reprocessing): Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme. Travmatik deneyimler ve bunlara bağlı psikolojik problemlerin tedavisinde kullanılan bir terapi yöntemidir.
EMDR Nasıl Ortaya Çıktı?
Yıl 1987. Francine Shapiro adlı bir psikolog doktora tezi ile uğraştığı bir dönemde oldukça sıkıntılı günler geçirmektedir. Kafasındaki rahatsız edici düşüncelerle yürürken bir bankta oturur ve karşıdaki sahada oynanmakta olan tenis maçına dalar. Bir müddet tenis maçını takip ettikten sonra kafasındaki olumsuz, rahatsız edici düşüncelerden enteresan bir şekilde kurtulduğunu fark eder ve bu konuyu araştırmaya koyulur. Maç sırasında tenis topunu izlemesi ve buna bağlı olarak gözlerin sağa sola hareket etmesinin beynin her iki lobunu ayrı ayrı uyardığını öğrenir. Bu şekildeki çift yönlü bilateral uyarımın travmatik bilgileri işlediğini, bu durumun da yaşanmış travmaların ve olumsuz düşüncelerin acı verici etkisini azalttığını keşfeder. Yıllar içerisinde bu konu ile ilgili olarak pek çok deneysel araştırma yapılmış ve diğer psikoterapi yaklaşım ve kuramlarından da ilham alınarak EMDR adında sistematik bir terapi yöntemi geliştirilmiştir. Emdr süreci Ram uyku sürecine benzemektedir. Ram dönemindeki hızlı göz hareketleri de rüya sırasında beyindeki bilginin işlendiğinin bir göstergesidir.
Bilgilin İşlenmesi Ne Demektir?
Bir korku filmi izlediğinizi ve çok korktuğunuzu düşünün. Aynı filmi ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci defa izleyin. Her izlediğinizde korku duygunuz duyarsızlaşmaya bağlı olarak azalacak ve yok olacaktır. Teorik olarak bilginin işlenmesi buna benzetilebilir. Emdr terapisinde ise yine anılar canlandırılır ve göz hareketleri vb. çift taraflı bilateral uyarımlarla bu travmatik anıya bağlı bilgilerin işlenmesi sağlanır. Bu durum bireydeki psikopatolojik semptomların (depresyon, panik atak, fobiler, duygudurum bozuklukları…) azalmasını ve zamanla yok olmasını sağlar.
EMDR Terapi Süreci ve Aşamaları:
1-Danışan Geçmişi (Anemnez)
2-Hazırlık (Danışanın bilgilendirilmesi, güvenli yer oluşturulması…)
3-Değerlendirme
-Hedef anının belirlenmesi
-Hedef anıyla ilgili olumsuz inancın belirlenmesi
-Hedef anıyla ilgili danışanın şu anda sahip olmasını istediği olumlu inancın belirlenmesi
-Olumlu inancın şu anda danışana ne kadar gerçekçi geldiğinin puanlanması (1-7 arası puanlaması istenir)
-Hedef anıyla ilgili duyguların belirlenmesi
-Duygunun bedenin neresinde ne düzeyde rahatsızlık yarattığının belirlenmesi (0-10 arasında ölçümleme yapması danışandan istenir)
4-Duyarsızlaştırma (Çift taraflı bilateral uyarımlar)
5-Yerleştirme (Pozitif inancın yerleştirilmesi)
6-Beden Tarama
7-Tamamlama
8-Yeniden Değerlendirme
EMDR Terapisi Kaç Seans Sürer?
Problem durumu, danışan geçmişi, kişilik özellikleri gibi pek çok faktör bunda etkilidir. Örneğin basit bir fobi için 2 seans emdr yeterli olabildiği gibi, çoklu travmalarda 20-30 seans emdr terapisi gerekebilmektedir.
EMDR Terapisi Hangi Problemlerde Kullanılır?
Psikotik bozukluklar dışında ( Şizofreni v.b.) pek çok psikolojik problemin çözümlenmesinde ve buna ek olarak başarı, performans ve motivasyonun artırılması çalışmalarında gerek doğrudan gerekse destekleyici bir yaklaşım olarak kullanılır.
VAKA ÖRNEĞİ:
Danışan Bayan X, “Panik atak ve depresyon” şikayetleri nedeniyle kliniğimize başvuruda bulunmuştur. İlk görüşmede ayrıntılı anemnez alınmış ve kişiye EMDR terapisi uygulanması kararlaştırılmıştır. 2. seans, emdr terapisine başlanması için 3 gün sonrasına randevu verilmiştir. Yine seans bitmeden emdr terapisi hakkında danışana ayrıntılı bilgi verilerek 2. seansa gelmeden önce bu konuda araştırma yapması tavsiye edilmiştir.
Not1: Danışan, emdr konusunda ne kadar çok bilgi sahibi olursa o kadar motive olduğu ve zihinsel hazır bulunuşluk düzeyinin yükseldiği, bu durumun da terapi sürecine olumlu etki ettiği bilinmektedir.
DANIŞAN X- HANIMA AİT BAZI ANEMNEZ BİLGİLERİ:
Yaş : 55
Eğitim düzeyi : Üniversite
Mesleği: Emekli
Problem Durumu : Danışan X, 5 yıl önce kocasını bir trafik kazasında kaybetmiştir. İlk 6 ay normal bir yas süreci geçirmiştir. 6 ayın sonunda danışanda panik atak ve depresyon belirtileri gözlemlenmeye başlanmış ve daha sonra bu belirtilerin şiddetinin artması üzerine danışan, psikiyatri polikliniğine başvurmuştur. Psikiyatrik muayeneden sonra antidepresan tedavisine başlanmış ve 4 yıl boyunca farklı türde antidepresanlar denenerek psikiyatristi tarafından tedaviye yanıt alınmaya çalışılmıştır. Danışanın belirttiğine göre ilaçlar sadece kısa süreli olarak semptomları yok etmiş ancak problemin çözümüne yönelik uzun vadede bir işe yaramamıştır. Ayrıca danışan, kullandığı ilaçlar nedeniyle aşırı kilo alımı, saç dökülmesi, zihinsel performansın yavaşlaması nedeniyle yaşam kalitesinin düşmesi gibi yan etkiler yaşadığını belirtmiştir. İlaç tedavisine ek olarak iki yıl önce bir psikoterapiste başvurduğunu, iki yıldır psikoterapi aldığını ve problem durumunda gözle görülür bir düzelme olmadığını ifade etmiştir. Bunun yanı sıra X hanım, alternatif uygulamalar yapan çeşitli kimselere (eft uygulayıcısı, biyoenerji uzmanı, dini ritüeller…) başvurmuş ve yapılan uygulamalardan da bir netice alamadığını belirtmiştir.
Not2: X Hanım, rahatsızlığından dolayı sürekli bir tedavi arayışı içerisinde olmasına rağmen problemlerine çözüm bulamaması dikkat çekicidir. Yine ilk görüşmede sürekli olarak psikiyatristini ve diğer terapistlerini suçladığı gözlemlenmiştir. Danışan, görüşme sırasında “sizin EMDR ‘ ın da işe yarayacağını sanmıyorum ama bir de bunu deneyeyim dedim” ifadesini kullanmıştır. Bu durum bilinçdışı süreçlerle ilgili olarak önemli olabileceğinden not alınmıştır.
2. GÖRÜŞME 1. EMDR SEANSI:
Seans başlangıcında danışana 5-10 dakika arası güvenli yer egzersizi yaptırılmıştır. Danışan, güvenli yer olarak çocukluğunda yaşadıkları evin bahçesinde salıncakta sallandığı anı ve o an ile ilgili hatırlatıcı kelime olarak da “huzur” u seçmiştir. Danışana, çok rahatsız olduğu bir durum hissederse “Dur” işareti yaparak çalışmayı nasıl durdurabileceği anlatılmıştır.
Danışanın panik atak şikayetinin, depresyondan daha fazla rahatsız edici olduğu dikkate alınarak ilk olarak panik atak problemi ile ilgili olarak çalışmaya başlanması kararlaştırılmıştır. Danışandan panik atak nöbeti yaşadığı sırada neler hissettiğini ifade etmesi istenmiş ve danışana bu durumu ilk defa nerede yaşadığı sorulmuştur.
Danışan, kocasının trafik kazası geçirdiği haberini aldıktan sonra hastaneye koşuyor. O sırada acildeki sedyenin üzerinde eşinin cesedini görüyor. O kadar panik oluyor ki o anı “kalbimin patlayacak gibi olduğunu hissettim” diye tanımlıyor. Kalp krizi geçirdiğini düşünüyor ve bayılıyor. Danışana olayı hatırladığında en dikkat çeken resmin ne olduğu sorulmuş ve danışan, kocasının karnının parçalanmış (kazan nedeniyle) olarak gördüğü anı hiç aklından çıkaramadığını belirtmiştir. Daha sonra danışan 6 ay sonra soğuk algınlığı nedeniyle bir hastanenin aciline gidiyor ve o an çağrışım yaptığı için travma tetikleniyor. O günden sonra panik atak nöbetleri başlıyor.
Resim; Kocasının acilde sedye üzerinde yatan cesedi.
En rahatsız edici kısmı; Kaza nedeniyle eşinin karnının parçalanmış görüntüsü.
Hissettiği duygu : Acı-şok-korku.
Duyguların rahatsızlık düzeyi (SUD) : 10
Duygunun yeri: Karnı (nöbet sırasında karnında korkunç bir ağrı hissediyor)
Olumsuz biliş(inanç) : Öleceğim, mahvoldum.
Olumlu biliş (inanç) : Güçlüyüm.
Olumlu bilişin geçerliği (VOC) : 1
Çift Taraflı Bilateral Uyarım: Göz hareketleri ve iki dize kalemle dokunma uyarımlarının senkronize şekilde kullanılması.
Danışandan olumsuz inancına, duyguya ve karnında hissettiği acıya odaklanması resmi zihninde canlandırması istenmiş, göz hareketi setlerine başlanmıştır. Danışanın imajinasyonunun (zihinde canlandırma yeteneğinin) çok iyi olduğu ve o anı tekrar yaşadığı gözlemlendi. Bilateral uyarımlar sırasında sık sık elini karnına koyduğu ve acı çektiği görüldü. Yaklaşık 80 dakika kadar farklı resimler ve akla gelen bilgiler üzerinde çalışıldı. Duygunun rahatsızlık düzeyi 5 e kadar indi. Seansın bitmesi üzerine danışana bir hafta sonrasına randevu verildi.
3. GÖRÜŞME 2. EMDR SEANSI:
İkinci Emdr seansına, bir hafta önce kalınan yerden başlandı. 20 dakika kadar çift taraflı bilateral uyarıma (göz hareketleri setleri ve dize dokunma) rağmen danışanın rahatsızlık düzeyinde herhangi bir düşme olmadığı ve 5 düzeyinde rahatsızlık hissettiği danışan tarafından belirtildi. Danışana, bilateral uyarıma devam edilirken aklına ne geldiği soruldu. Danışan “çok saçma sapan bir şey geldiğini ve konuyla alakası olmadığını” söyledi. Danışana aklına gelenin ne olduğunu söylemesinin önemli olduğu belirtilerek aklına ne geldiği tekrar soruldu.
Danışan X hanım, 7-8 yıl önce kocası ile televizyonda izlediği bir sahnenin zihninde canlandığını belirtti. Danışandan o sahnede ne olduğunu hatırlaması istendi. Televizyonda bir magazin programı vardı. Programda yıllar önce vefat etmiş bir devlet büyüğü siyasetçinin eşi vardı. Bu siyasetçinin eşi hanımefendi, kocası öldükten sonra kendisini gece hayatına vermiş, her gün gazinolarda sabahlıyordu. Magazin gündeminin en önemli haberlerinden biri haline gelmişti ve her gün başka bir kanalda haber konusu oluyordu.
X hanım, eşi ile o sahneyi izlerlerken eşinin “vay hain kadın, demek ki kocasının ölmesini bekliyormuş” şeklinde yorum yaptığını hatırladı. Bunu hatırladığı sırada yüzünde şaşkınlık ifadesi gözlemlendi.
Danışana o anda kalması ve o anı zihninde tutması söylenerek bilateral uyarıma devam edildi. Bilateral uyarım sırasında danışanda hipnotik trans hali gözlemlendi. Yine uyarımlar devam ederken X Hanım “ama iyileşirsem kocama ihanet etmiş olurum” dedi. Bu cümle ağzından çıktığı anda transtan çıktı ve hıçkırarak ağlamaya başladı (Bakınız not2). Boş sandalye tekniği benzeri terapötik uygulamalarla (kocan senin bu durumunu görseydi iyileşmeni ister miydi? Şu anda karşındaki koltukta otursaydı sana ne derdi?... gibi ) danışana yüzleştirmeler yapıldı. Danışan “İyileşirsem kocama ihanet etmiş olurum” duygusu ile yüzleştirildikten sonra bilateral uyarıma devam edildi. 10 dakika içerisinde rahatsızlık düzeyinin 0’ a düştüğü gözlemlendi. Danışana, aklına bir şey gelip gelmediği soruldu. “Şu anda iyiyim ama bu iyilik halinin geçici olduğu konusunda kaygılıyım” dedi. Bu düşünceye odaklanması söylenerek bilateral uyarıma devam edildi. Seans sona erdirilerek bir hafta sonrasına randevu verildi. Danışandan bir hafta boyunca geçirdiği panik atak nöbetlerini kaydetmesi istendi.
4. GÖRÜŞME 3. EMDR SEANSI
Seans başlangıcında danışanın bir haftalık panik atak nöbet kaydı incelendi. Önceki haftalara oranla panik atak nöbetinde yüzde 80 civarında azalma olduğu görüldü. Ancak danışan, bu iyilik halinin geçici olduğuna dair kaygıları olduğunu ifade etti. Bu kaygılar üzerinde danışana duyarsızlaştırma çalışması yapıldı. Pozitif inanç yerleştirme işlemine geçilmeden önce danışana, pozitif inanç geçerlilik puanı soruldu. Pozitif inancı 3’ e yükseldiği danışan tarafından belirtildi. Pozitif inancın yerleştirilmesi doğrultusunda bilateral uyarıma devam edildi ve 30 dakikalık bir çalışmadan sonra (çift taraflı bilateral uyarımlar ve hipnotik telkinler senkronize edildi) pozitif inancın geçerliliği (VOC) 7 puana çıkartıldı. Beden taramasından sonra tamamlama aşamasına geçilerek seans bitirildi. Danışana 15 gün sonrasına randevu verildi. Danışandan 15 gün boyunca duygudurum kaydı tutması istenildi.
5. GÖRÜŞME:
Danışan görüşmeye geldiğinde fiziksel görünüşünden ve konuşmasından duygu durumunda yüksek düzeyde pozitif değişimler olduğu gözlemlendi. 15 gün boyunca birkaç kaygı veren durum dışında neredeyse hiç nöbet geçirmediğini belirtti. Depresyon belirtileri taramasında depresif belirtilerinde yüzde 70 oranında düzelme olduğu gözlemlendi. Danışan, özel bir şirkette uzman olarak çalışmak için iş teklifi aldığını ve bu teklifi değerlendirdiğini belirtti. Moralinin ve motivasyonunun yüksek olduğu gözlemlendi. Görüşme sırasında ego güçlendirici dolaylı telkinlerde bulunularak morali ve motivasyonu desteklendi. Danışan yaşadığı değişimi özetlerken “sanki 5 yıldır farkında olmadan rol yapıyordum ve siz bilinçaltımdaki bu tiyatroyu bozdunuz, karnımda 10 tonluk bir yük taşıyordum ve o yükten kurtuldum” ifadelerini kullandı. Danışandan, iki ay sonra kontrole gelmesi veya en azından telefonla bilgi vermesi istendi. İki buçuk ay kadar sonra danışan telefonla arayarak normal ve sağlıklı bir yaşam sürdüğünü belirtti. Zaman zaman kaygı ve stres durumları yaşasa da bunun gündelik yaşamla ilgili, normal düzeyde duygu durumları olduğunun farkında olduğu görüldü.
DEĞERLENDİRME:
İlk görüşmede danışanın sürekli bir yardım arayışı içerisinde olması ve buna rağmen hem ilaç tedavisinden hem de diğer terapilerden fayda görememiş olması dikkat çekiciydi (Bkz. Not2). Özelikle bu konuda danışanın, psikiyatristini ve diğer terapistleri suçlaması iyileşmeye karşı bir direnç yaşadığı ipucunu vermişti. Emdr terapisinin bu kadar kısa sürede etkili olmasının en önemli sebebi de aslında bu direncin ne olduğunu ortaya çıkarmasıydı. Danışanın bilinçdışındaki “iyileşirsem kocama ihanet etmiş olurum” düşüncesi bu dirence neden olan şeydi. Bilinçli düzeyde yapılan bir terapide danışanın, bilinçdışındaki bu inancının farkına varması belki aylar süren terapi seansları gerektirecekti. Ancak emdr ile beynin her iki lobunun çift taraflı uyarılması hem travmaya neden olan bilgilerin işenmesini sağlamış, hem de hipnotik trans hali oluşturduğundan danışanın bu inancını ortaya çıkarmada etkili olmuştur. Bu yüzleştirme, danışandaki direncin ortadan kalkmasını sağladığından iyileşme hızlı bir şekilde gelişmiştir.
Kaynak: Psikoterapist Mustafa GÖDEŞ, 2013